Milli Savunma Bakanlığı’ndan Çelik Kubbe’yle ilgili açıklama yapıldı. Açıklamada, “Hava savunma sistemimize yatırım yaparak, katmanlı hava savunma sistemini tüm ülkemize yaymayı planlıyoruz.” ifadelerine yer verildi.
MSB kaynakları: Kalıcı ateşkesin sağlanmasını temenni ediyoruz
Milli Savunma Bakanlığı, haftalık olağan basın bilgilendirme toplantısında kamuoyunun merak ettiği birçok konuya açıklık getirdi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakanlık kaynakları; İran-İsrail gerilimi, NATO savunma harcamaları, Suriye’deki terör saldırısı ve terör örgütü PKK’nın silah bırakma süreci başta olmak üzere, gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
“GERÇEK BARIŞ İÇİN DİYALOG ŞART”: İRAN-İSRAİL GERİLİMİ VE TÜRKİYE’NİN TUTUMU
İran ile İsrail arasında yaşanan ve küresel güvenliği tehdit eden gerginlik üzerine yapılan açıklamada, Türkiye’nin bu kriz karşısındaki pozisyonu net ifadelerle ortaya konuldu. Bakanlık kaynakları, çatışmalara son verilmesinin, sadece geçici ateşkeslerle değil, kalıcı ve yapıcı bir diyalog süreciyle mümkün olabileceğini vurguladı:
“İran-İsrail-ABD ekseninde meydana gelen çatışmalar, yalnızca ilgili ülkeleri değil, tüm bölge ülkelerini tehdit eden bir güvenlik riski yaratmaktadır. Özellikle İran’ın nükleer programı etrafında şekillenen anlaşmazlıklar, siyasi ve diplomatik yöntemlerle çözülmelidir. Nükleer tesislerin hedef alınması, olası bir sızıntıyla çok geniş bir coğrafyada çevresel ve insani felaketlere yol açabilir.”
Türkiye’nin, uluslararası hukuk çerçevesinde tüm taraflarla iletişimde kalarak barışı teşvik etmeyi sürdüreceği ifade edildi:
“Bölgede sağlanan ateşkesi olumlu karşılıyor, bunun kalıcı hale gelmesini temenni ediyoruz. Türkiye olarak, barışın kalıcı hale gelmesi için diyalog ve diplomasiye öncelik vermekteyiz.”
NATO ZİRVESİ SONRASI MESAJ: TÜRKİYE SAVUNMA YATIRIMLARINDA GÜÇLÜ BİR OYUNCU
Hollanda’da gerçekleştirilen NATO Zirvesi’nin ardından üye ülkelerin savunma harcamalarına ilişkin taahhütleri yeniden gündeme gelirken, Bakanlık kaynakları Türkiye’nin bu alandaki yükümlülüklerini fazlasıyla yerine getirdiğini belirtti.
“Türkiye, NATO’nun savunma harcamaları için belirlediği yüzde 2’lik gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) hedefinin üzerindedir. İttifak bünyesinde en büyük ikinci orduya sahip olan Türkiye, NATO’nun harekât ve misyonlarına kuvvet katkısı sağlayan öncü ülkelerden biridir.”
Bu katkının yalnızca personel düzeyinde değil, savunma sanayi yatırımları, teknoloji geliştirme ve kabiliyet artırımı açısından da sürdürüldüğüne dikkat çekildi:
“Savunma bütçemizi artırmaya devam ediyoruz. Özellikle çok katmanlı milli hava savunma sistemi (Çelik Kubbe) projesine büyük yatırımlar yapılmakta. Bununla birlikte hipersonik, balistik ve seyir füzeleri, yeni nesil savaş gemileri, uçaklar, İHA ve SİHA sistemleri gibi birçok alanda kapasite genişletme faaliyetleri yürütülmektedir. Türkiye, hem ulusal güvenliğini hem de NATO’nun caydırıcılık kabiliyetini güçlendirmek adına sorumluluk bilinciyle hareket etmektedir.”
ŞAM’DAKİ KİLİSEYE TERÖR SALDIRISINA TEPKİ: “BU İNSANLIK SUÇUDUR”
Bakanlık kaynakları, 22 Haziran’da Suriye’nin başkenti Şam’da bulunan Mar İlyas Kilisesi’ne düzenlenen terör saldırısını da gündeme taşıdı. DEAŞ tarafından gerçekleştirilen saldırının toplumsal barışa ve dini hoşgörüye yönelik doğrudan bir tehdit olduğu vurgulandı:
“Bu menfur saldırı yalnızca Suriye Hristiyan toplumunu değil, tüm Suriye halkının birlik ve barış içinde yaşama iradesini hedef almıştır. Terör örgütü DEAŞ’ın bu barbar eylemini en güçlü şekilde kınıyor; yaşamını yitirenlerin yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz.”
Suriye halkıyla dayanışma mesajı veren Bakanlık, teröre karşı yürütülen uluslararası mücadelede Türkiye’nin aktif rol aldığını da hatırlattı:
“Suriye’de DEAŞ’a karşı kurulacak ortak harekât merkezi için personel gönderimimizi daha önce gerçekleştirmiştik. Bölge ülkeleriyle koordineli bir yapının inşası için iş birliğimiz sürecektir. Türkiye olarak, sadece kendi sınırlarımızda değil, bölgesel barış ve güvenliğin tesisi için de mücadelemize devam ediyoruz.”
PKK’NIN SİLAH BIRAKMA SÜRECİ: “SÜREÇ YAKIN TAKİPTE”
Toplantıda gündeme gelen bir diğer önemli başlık, terör örgütü PKK’nın silah bırakma süreci oldu. Bakanlık kaynakları, bu sürecin dikkatli ve titiz bir şekilde devletin tüm kurumları tarafından izlendiğini ifade etti:
“Bölücü terör örgütü PKK’nın silah bırakma ve örgütsel olarak dağılma süreci, devletimizin koordinasyonunda, güvenlik birimleri ve istihbarat organlarıyla yakın takiple yürütülmektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri, halkımızın huzur ve güvenliğini ön planda tutarak bu sürecin güvenli şekilde sonuçlandırılması için her türlü hazırlığı yapmaktadır.”
Açıklamada, terörle mücadelenin son terörist etkisiz hale getirilene kadar süreceği ve hiçbir şart altında güvenlikten ödün verilmeyeceği net biçimde vurgulandı.
TÜRKİYE: BÖLGESEL İSTİKRARIN VE KÜRESEL GÜVENLİĞİN TEMİNATI
Toplantı sonunda yapılan değerlendirmede, Türkiye’nin hem bölgesel hem de küresel düzeyde güvenlik ve barış için üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiği ve getirmeye devam edeceği ifade edildi:
“Uluslararası hukuk, karşılıklı saygı ve etkin diplomasi ilkeleri doğrultusunda hareket eden Türkiye, barışın tesisi için tüm taraflarla yapıcı diyalog ortamını desteklemektedir. Savunma kabiliyetlerimizle yalnızca kendimizi değil, müttefiklerimizi de koruyabilecek bir güçteyiz.”
KAYNAK: TRT Haber