Tutuklu eski Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler, Beykozlulara hitaben yazdığı mektupta, kendisine kumpas kurulduğunu, bunu da kendi partisinden, yani CHP’li kişilerin yaptığını açıkladı.
Tutuklu Beykoz Belediye Başkanı, partisinin kendisine kumpas kurduğunu açıkladı
Eski Beykoz Belediye Başkanı olan Alaattin Köseler, CHP’li yöneticiler tarafından belgeli şekilde Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet edilmiş, 27 Şubat’ta ‘ihaleye fesat karıştırma’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’, ‘üyelik ve yardım’ ve usulsüz harcamalar iddialarıyla gözaltına alınarak tutuklanmıştı.
Tanık ifadeleri kapsamında 13’ü tutuklu 25 kişi usulsüz işlemlerin tamamında Köseler’i suçladı. Suçlamalarda en dikkat çeken isimler ise tutuklu bulunanlar arasındaki eski Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı Fidan Gül ile eski Beykoz Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Erkan Duyar oldu. Köseler’in yardımcısı olan Gül, belediyenin ihalesiz mal alımı yaptığını söyleyerek, “Bu nedenle geriye dönük ihale yapılması gerekiyordu. Başkan da bu şekilde ‘geriye dönük ihale yapalım’ diyerek Köseler’i suçladı.
Köseler, gerek partisi tarafından gerekse de birlikte siyaset yaptığı arkadaşları tarafından yalnız bırakılmasının ardından dört aydır tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nde bir mektup kaleme alarak CHP’ye savaş açtı. Sabah gazetesi, Köseler’in yayınladığı ses getiren mektubu paylaştı.
KENDİ EL YAZISIYLA YAZDI
Alaattin Köseler’in ifşa niteliği taşıyan mektubun tam hali ise şu şekilde:
Vekillik görevi; seçilmiş belediye başkanının vizyonuna sahip çıkmak, aldığı kararlara saygı duymak ve onun yokluğunu bir fırsata çevirmek yerine, kendisine emanet edilen iradeyi sadakat ve olgunlukla korumaktır. Sayın Özlem Vural Gürzel de seçilmiş 31 meclis üyelerinden biridir. Bıraktığım emaneti, diğer meclis üyeleriyle birlikte, ortak akılla; dışlamadan, ayrıştırmadan yönetmesi gerektiğini unutmamalıdır. Her zaman belirttiğim gibi, Beykoz, mahalle kültürüne sahip, aidiyet ve vefa duygusu güçlü, çok özel bir ilçedir. Beykoz’u, Beykoz’la organik ya da duygusal bağı olmayan kişilerle yönetilemediği geçmişte de görülmüştür. Bizler gecemizi gündüzümüze katarak, büyük bir mücadele ile “Beykoz’u Beykozlular yönetecek” diyerek yola çıkmıştık. Üzülerek görüyorum ki hem bu sloganın hem verdiğimiz emeklerin hem de Beykoz halkının şahsıma gösterdiği sevginin değeri bilinmemektedir, değersizleştirilmektedir. Beni seçen Beykozlular bu vefasızlığı kabullenecek insanlar değildir.
KUMPASI KURGULAYANLAR KENDİ İÇİMİZDEN
Dört ayda beni yalnızca iki kez ziyaret eden Sayın Vekil, tüm uyarılarıma rağmen Beykoz’luluk bilincine gereken hassasiyeti gösterememiştir. Kendisinin, vekaleten yürüttüğü bu görev süresi boyunca Beykoz’u tanımayan, bu kente hiçbir aidiyeti olmayan ve şahsıma kurulan kumpas’ın doğrudan parçası olan kişilerle birlikte hareket etmeyi tercih ettiğini görüyoruz. Kaldı ki, bu kumpası kurgulayanların kendi içimizden (belediye) olduğunu da bütün kamuoyu bilmektedir. Üzülerek görüyoruz ki, bu süreçte birleştirici olması gerekenler ayrıştırıcı olmayı tercih etmiştir. Şahsımın referans gösterdiği insanları bile görevden alınarak tam bir ötekileştirme süreci sergilenmiştir.
SAYIN VEKİL GEÇİCİ GÖREVDE OLDUĞUNU UNUTMAMALI
Bir vekil, kendi seçilmiş başkanının isteklerini neden görmezden gelir? Bunları kimlere hizmet etmek için yapar? Bunu bütün Beykoz’lu hemşehrilerime soruyorum. Özellikle, yaşadığımız bu süreçte “biz” olma sorumluluğunun ne kadar değerli olduğunu vurgulamak zorundayım. Sayın Vekil geçici bir görevde olduğunu unutmamalıdır, umarım bu mektup kendisinde ve akıl hocalarında bir farkındalık oluşturur. Beykoz’un seçilmiş Belediye Başkanı görevine tekrar dönene kadar Beykoz’luların tüm hassasiyetlerine hâkim bir belediye başkanının tecrübelerini daha dikkatli uygular. Değerli Beykoz’lu hemşehrilerim, İddianame 25/06/2025 tarihinde bana ulaştı. Duruşmaya henüz çıkmadım. Bunu hatırlatmak isterim.
PARTİMİZE ZARAR VERİYORLAR
Benim Yüce Türk Adaletine inancım her şeye rağmen tamdır. Bu süreçte her türlü linç karşısında yalnız bırakılan ailemin maalesef yanında olamıyorum. Gerek oğlum, gerek eşim doğup büyüdüğüm Beykoz’da yalnız bırakılmış ve büyük bir haksızlıkla karşı karşıya kalmıştır. Hâlen bazı kişilerin saygısızca ve büyük bir kötülükle tarafıma saldırdığını görüyorum. Ayrıca bu kişilerin partimize de büyük zarar verdiğini söylemek zorundayım.
Bizi bu noktaya getiren bu grup, yakın zamanda ilahi adaletle hak ettiklerini bulacaklardır. En kısa zamanda bu süreci atlatacağımıza ve yine bir arada olacağımıza bütün kalbimle inanıyorum. Sizlerle tekrar kavuşana kadar kıymetli ailem ve Beykozluluğumuz için kurduğumuz ortak hayalleri siz değerli hemşehrilerimize emanetitir. Hepinizi sevgi ve hasretle kucaklıyorum.
KAYNAK: TÜRKGÜN